27 Mart 2011 Pazar

Bebek odasından çocuk odasına geçiş

Doruk'a 14. ayında yeni bir oda düzenlemeye karar verdim. Bebek odasından bir toddler odasına geçiş yaptık. Klasik bebek odası yapmamış olmama rağmen odasında zaman geçirmiyor ve neyin nerde olduğu belli olmuyordu. Bir düzeni yoktu. eşyaları biraz bizim odamızda, biraz salonda, biraz da bebek odasındaydı. Bir araştırma yaparak, montessori sistemine uygun bir oda yapmaya çalıştım kendisine. Takip ettiğim bloglardaki annelerin önerileride kesinlikle çok yardımcı oldu.

Ben çok beğendim. Kendine özel, istediği herşeyi odasında tehlikesiz bir şekilde yapabileceği bir sistem kurmaya çalıştım. Tek eksiğimiz bir gardolap şu anda. Kendim marangozdan Doruk'un ölçülerine uygun bir gardolap dizayn etmeye çalışırken birde baktım ki, Ikea yeni gardolaplar getirmiş çocukların odalarında kendi başlarına elbiselerini koyup çıkarabilecekleri, açıp kapayabilecekleri tarz birşey. Çok beğendim. Yaza onlardan almak istiyorum. Birde tül ve panjur olayına gireceğiz bakalım.

Son olarakta, çerçeveletip duvara asmamız gereken resimlerimiz var. Onlarıda yakın zamanda tamamlayacağız.

Odamızın detayları:
 

Odaya giriş genel görünüm

 
The bed
 
Yatak ve uyku arkadaşları




Aynanın kapalı hali


     
Aynayı Ikea'dan aldım. Alttaki kutu ayakkabı kutusu


Oyun köşesi-1


Oyun köşesi - 2

Uçak sarkıt lambamız
  







Oyun köşesinden görünüm ve dolap


Yataktan bakış manzarası



Oyun köşesi ve kitaplık


Tiryaki anneden el emeği göz nuru
   
 
Askı

 

24 Mart 2011 Perşembe

14. ay doktor kontrolümüz

14 aylık olduk..... Zaman su gibi akıyor.....

Bu ay ki doktor kontrolümüzün sonuçları şöyle;
Boy:79
Kilo:10,500 gr.
Baş: 45,5

Genel olarak gelişimimiz çok iyi. Birçok konuda doktorumuz bile şaşırdı yapabildiklerine.
Detaylara gelince:
Evde çöp kutularını babamız boşaltır. Nevzat çöp kutularıyla uğraşmaya başlar başlamaz Doruk oğlan kapıyor bir poşet önce kendi bez çöp kutusuna poşet takıyor (takmaya çalışıyor) bazen babasının taktığı poşeti beğenmeyip onunkileri çıkarıp kendi istediğini takıyor.

Pelüş hayvanları var ve babasıyla bu hayvanların devamlı seslerini taklit ediyorlar. Artık hayvanlar ortada yokken sesini cıkardığımız hayvanı gidip bulup getiriyor.

"Oğlum hadi TV yi açalım" dediğimde kumandayı, "hadi bir kitap bul getir okuyalım" dediğimde kitaplarından birini kapıp getiriyor.

Kitap okumamıza bayılıyor. Ama bende "bayılıyorum" çünkü bir kitapı abartısız 20 kez sil baştan okutuyor. E insana baygınlık geliyor. Nereye kadar yani. Biz okurken oda devamlı konuşuyor. Ne dediği anlaşılmıyor ama.

İştağı çok iyi. Sadece 600 gr. almasının nedenini doktorumuz alerjiden dolayı birçok şeyi yememesine ve yürümeye başladığından dolayı heryere koşarak gitmeye çalışmasına bağladı. Benim oğlum vejeteryanmı olacak derken, bu ay ki menümüzde kıyma gözbebeğimiz oldu. Çok şükür! Kıymalı sigara böreği, kıymalı tarhana çorbası, ekşili köfteye bayıldı bayıldı oğlum. Özellikle blenderdan geçirmiyorumki çorbanın içinde kıymaları görsün diye. Öyle daha çok seviyor.

Artık yemek yerken kendi başına yemek istiyor. Çatalı ve kaşığı baya iyi kullanıyor. Ağzına götürürken yarısı yere gitsede yine de ağzına yemek koymayı becerebiliyor. 1,5 yaşında kendi başına yiyebileceğini düşünüyorum ben.

Meyvayla hala yıldızımız barışmadı o yüzden bu ay vitamine başladık destek yapmak için. Portakal aromalı bir şurup. Şimdilik içiyor paşa. Bakalım. Devit 3 ü kestik ama kan damlasına devam ediyoruz.

Bu ay 2 üst köpek dişlerimizde çıktı. Azılar artık çıkışlarını tamamladılar sanırım. Arada dişlerden dolayı huzursuzlanmalar olsada yine çok iyi idare ediyor minik oğlum.

Bu ay, günde 2 kere yaptığımız gündüz uykularından tek uykuya geçtik. Geceleri daha derin uyuyor artık. Yine meme emmeye devam ettiğimiz için gece uyanmalarımız oluyor 2-3 kez ama buna da çok şükür.

Sabah 7.30 kalkış - Öğlen 12.30 yatış 15.00 gibi kalkış - akşam uykusu 20.00-21.00 arası yatış.....

Oğlum bu ay bebek odasından toddler odasına geçiş yaptı. Odasını onun rahat edebileceği, canının istediği gibi hareket edeceği bir alan olarak değiştirdim. Bence çok güzel oldu. Oda çok memnun. Özellikle yatağı ilk geldiğinde odasından çıkmak istemedi. Detaylı resimleri bir sonraki yazımda olacak.

Bunlar dışında evde oyuncakları dışında herşeyle çok ilgili. Yaptığımız herşeyin içinde, burnunu sokmadığı birşey yok. Yemek yaparken yapılışını seyretmek istiyor. Çamaşır yıkanacağında makinayı doldurmak istiyor, Asarken asmak istiyor. Evde birşeylerin yerini değiştirmemizden hiç hoşlanmıyor eski yerlerine götürüp götürüp duruyor. Dans etmeyi çok seviyor. Klasik müzikte bile kafayı sallayıp dans etmeye çalışıyor. :) çok neşeli mutlu olduğunda kendi kendine şarkı mırıldanıyor. Kızdığında sesini kartlaştırıp bize bağrıyor. Yani evimizin en kıymetli, değerli kişisi kendisi. Biz de elimizden geldiğince ona ayak uydurmaya çabalıyoruz.

Kontrol sırasında doktorumuz bize "Doruk merdivenlerden çıkabiliyor mu?" diye sordu. Nevzat'la ben şaşırdık çünkü şimdiye kadar bunu denetmek hiç aklımıza bile gelmemişti. Koltuklara, merdivene, sandalyelere, masalara tırmanıyor ama merdiven çıkıyor mu bilmiyoruz dedik. Sonra eve dönerken bizim apartman merdivenlerinde bir deneme yaptık ve benim akıllı küçük bızdık oğlum sanki yıllardır merdiven çıkıyormuş gibi pıt pıt pıt çıkıverdi basamakları. Sonra şirkette bunu Doruk'tan daha büyük çocukları olan arkadaşlara anlattım. Meğerse bu ayın önemli bir gelişim göstergesiymiş bu merdiven çıkma olayı. Her doktor sorarmış. Yeni birşey öğrenmiş olduk bizde. Neyseki, başarılı bir şekilde atlattık bu gelişimimizide.

Yine bu ay yapılan kontrollerden biride, doğumda yapılan kalça muayenesinin tekrarlanması oldu.

Sonra muayenemiz biterken, oğlumun doktoru Aylin teyzesiyle (doktor fobisi olmaması için biz doktor değil Aylin teyzeye gidiyoruz diyoruz kendisine) bir fotograf çektik. Birlikte hiç fotografları yoktu ikisinin.

14. ayımızda böylece bittiiiiiiii!







13 Mart 2011 Pazar

Bir pazar

Bu pazar yine Doruk'un yeni marifetleriyle geçti.
Elma&Erik reçeli

Haftasonu mesaimiz Cumartesi de ve Pazar da 07.30 da başladı. Hep birlikte kahvaltımızı yapıp babayla 10.30 gibi temizlik işlerine giriştik. Bu arada, bir ilk daha: tatlı yemeyen Doruk, erikli, elmalı reçel yedi. Darısı meyvaların başına.

Neyse ev işlerimizin henüz yarısına bile gelmeden Doruk su koyverdi. Amacımız onun öğlen uykusu sırasında dışarı çıkıp güzel havanın tadını çıkarmak, kahve içmekti. Son 1 haftadır Doruk artık günde birkez uyuyor. 12.30 gibi yatıp 15.00 civarı uyanıyor. Bu sistem epeydir istediğim şekildi. Çok güzel oldu. Ama gel gör ki pazar günü Doruk 11.30 gibi mızırdanmaya başlayınca, dışarı çıkma hazırlığımıza erken başladık ve attık kendimizi sokağa. Ve Doruk saat 12:15 de öğlen uykusuna geçti. Yürüyüş yaptık, Nero'ya gidip kahvemizi içtik. Ben kitabımı, Nevzat'ta gazetelerini okudu. Ordan çıktık, parka gittik sessiz, güneşli bir köşede oturduk, etrafa baktık. Paşada güzel güzel temiz havada uyudu. 14.00 de doğru uyandı.

Onu ilk defa parka götürdük. Salıncağa bindirdik. Tam anlamadı ne olduğunu. Hatta nerdeyse biraz daha sallasak salıncakta uyuyakalacaktı :)

Ordan çıkıp City's e girdik alışveriş için. DNR'a girdik. Doruk için süper bir mekan fakat ayakkabıları var ayağında ve onlarla yürümek istemiyor küçük oborjinim. Ben de çıkardım ayakkabılarını, giydirdim ayağına kaymaz çoraplarını saldım oğlumu kitapların dvdlerin arasına. Çok şaşırdı, çok hoşuna gitti. Dolaştı, şarkı söyledi, Çığlık attı. Aklından "aaaa bizim evdekinden daha çok kitap olan bir ev daha varmış yaw" diye geçirmişmidir acaba? :)) Ne gariptir ki, evdeki kitaplar gibi hepsini indirmedi yere. Hatta aldığı kitabı ısrarla tekrar yerine koymaya bile çalıştı. :)

İlkkez kalemi eline aldı.Bu arada, akşam dönünce daha önce eline verdiğim kalemi görünce ağlamaya başlayan oğlum kalem tutup karalama yaptı ilk defa, bize sanat eseri gibi gelen karalamalar. Bu seferde elinden ağzına da soktuğu için kalemi almak büyük bir olay oldu. Acilen kendisine zararsız kalemler almamız gerekiyor sanırım.

Akşam da 20.00'de gece uykusu için yattı. Bu sistem tuttu demek için çok erken belki. Henüz 5 gün oldu. Tutup tutmadığı 2 hafta içinde belli olacak.

13.03 tarihli pazarımızda ilk bahar güneşi eşliğinde böylece geçti........