22 Kasım 2010 Pazartesi

İlk Kurban Bayramı - Tatili (15.11 / 19.11)

Kurban bayramı tatilimiz aslında Eylül ayında uçak biletlerimizi aldığımızda başlamıştı. İşlerimizi, programımızı herşeyimizi bu tatile göre ayarlamaya Eylül ayında çoktaaaan başlamıştık. Cuma günü (12 kasım) işten öğlen çıktım ve eve gittim. Pazar günü yola çıkacağımız için evde hiçbir iş kalmasın istiyordum. Cuma ve Ctesi bavul hazırlamak, evi derleyip toplamakla geçti. Pazar sabahı saat 06;55 deki uçağımız için 4.30 da yataktan kalktık 5.00 da evden çıktık tabiki tahmin edeceğiniz gibi havaalanına vardığımızda uçağımızın kalkış anonsları verilmiş olarak panik vaziyette havaalanına vardık. Neyse fazla detaya girmek istemiyorum çünkü uçağa oturana kadar geçirdiğimiz sıkıntı ve paniği tekrar yaşamak istemiyorum. Ama sonuç olarak kaçırmadan uçağa oturmayı başardık.

Doruk ilk uçak yolculuğunu yaptı. Hem gidişimiz hem dönüşümüzde hiçbir sorun çıkmadı. 1 saat boyunca kucağımızda bir sağa bir sola saldırma atakları yapsada gayet güzel ve eğlenceli yolculuklardı. Halbuki kafamda hep ya korkarsa (ki ben daha Doruk'un birşeyden korktuğunu görmedim.) ya ağlarsa diye kurup duruyordum. Hiçbiri olmadı. Öyleki iniş ve kalkışlarda emmek bile istemedi.

Denizli'de günlerimiz tabiki çok dolu geçti. En başta babaannemizle çok vakit geçirmek için elimizden geleni yaptık. Doruk'un uykusuzluğa dayanabildiği kadarıyla hep onun yanında olmaya çalıştık. Doruk babaannesini daha önce 4 aylıkken görmüştü ama o zaman daha miniminnacık bir bebekti. Şimdi ise bir çocuk bebek ve ilk gördüğünde babaannesini yabancıladı ve garipsedi. Kimseyi garipsemeyen ve yabancılamayan bir çocuk olduğu için bunun yaşlı insanları görmeye alışık olmadığıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. Ama onada alışacak. Son 2 günümüzdede Babaannesine oldukça alışmıştı zaten. başından örtüsünü çekiştirecek kadar arayı ısıtmıştı kuzu.
Doruk: Babaannemin başındaki ne yaw!


Doruk: Bu meyvalar çok şahane... özellikle mıncıklaması
 

Doruk: Annecim bunlar sana ilk çiçeklerim (kekik otu çiçeği :))




Doruk: Yaw bu yuvarlak şeylerden bizim evde niye yokki!

Yeni yatış pozisyonumuz
  
Bu bayram oğlum ilk harçlığını amcasından aldı. Sonra bir sürü harçlıklarda aldı. Onlarla kendisine birkaç kitap almayı planlıyorum hatıra kalması açısından. Babasıyla bol bol evin bahçesinde gezdi tavuklar, köpekler, horozlar ve tabi zavallı koyunları gördü inceledi. Annesine çiçek topladı. Kesilmiş et görmemesi için elimden geleni yaptım. Ama gittigimiz heryerde herkes hapur hupur et yiyordu ortalıkta bir kan ve et kokusu vardı. Ben ağzıma koymadım tabiki ama Nevzat sağolsun fırsat bu fırsat durmadan et yedi. Doruk ta gözüyle bunlara şahit oldu bu seferlik ancak.

Bunlar dışında oğlum artık gerçekten çocuk bebek. ne tam bebek ne tam çocuk diyebiliriz. Tam bir akıl küpü ve yaramazlık icatcısı. oyuncakları dışında herşeyle oynamak, dokunmak, yalamak ve ısırmak istiyor. buda bizi zaman zaman zorluyor çünkü "hayır Doruk" demekten artık dilimizde tüy bitmek üzere.

Denizli'deki diğer ilklerimizden biride yer yatağı. Nevzat ben ve Doruk koooocaman bir yer yatağında birlikte yattık. Nevzat zaten bayılıyor yer yatağına çok mutluydu. Doruk'ta bütün gece yatağın tüm köşelerini doya doya kullandığı için çok mutluydu. Şu anda küçükcük yatağına alışmakta zorlanıyor canım benim. Gün içinde bazen odasında yerde yatırmak zorunda bile kalıyoruz yani o kadar.

Doruk bizim prensimiz ama Denizli'ye gidince tam gerçek bir prens oluyor gerçekten. Herkes etrafında, halası, amcası, kuzenleri, babaannesi herkes pervane oluyor etrafında. Herkes seviyor bizimkide havaya girip nasıl gülücükler, nasıl şımarıklıklar görmeye değer.

Kurban tatilimiz güzel geçti. Doruk için çok çok güzeldi. Dönüşümüzde sanki daha bir büyümüş, akıllanmış ve yaramazlaşmıştı. Kalabalık ve hat safhada sevgi bu bayram Doruk'u normalden biraz fazla büyüttü sanırım.

İnşallan tüm bayramlarımız bu tatiller gibi neşeli, sevgi dolu, kocaman bir aile olarak geçer..... Çocuklar için ne kadar önemli böyle günlerde aileleriyle birlikte olmak. Bizde karar verdik bayramlarda önce ailelerimizle zaman geçireceğiz ondan sonra istersek tatil programları yapacağız. Eskisi gibi bayram=tatil değil artık bizim için.

Hiç yorum yok: