27 Temmuz 2011 Çarşamba

Küçük Prens 18 aylık

Ohhhh be biz de sonunda 1,5 yaşında olduk. Yanlız ben hala söylerken zorlanıyorum. Soranlara zaman zaman 1,5 aylık diyorum. Ağzımdan öyle çıkıyor çünkü 1,5 yaş pek bir büyük geliyor hala bana. Oğlumda büyüdü, kocaman, tripleri olan bir çocuk oldu ama ağzım kabul edemedi. Ben de hala 18 aylık diyorum kolay olsun diye...


Bu ay yine Dr. Aylin'e ziyaretimiz vardı tabiki....

Boy: 85
Kilo: 11,200

Karma ve Çocuk felci aşılarının tekrarlarını olduk. Ve hiçbir aşıdan çekmedik bu ayki aşılardan çektiğimizi.

Daha gecesinde ateşlendi Doruk. İlaç vermeden düşürmeye çalıştık ama ben bayağı tırstım. Gerçi kendisinin keyfi yine de herşeye rağmen gayet yerindeydi.

Bu ay yemek konusunda bir gelişme yok. Normal bir şekilde sevdiği şeyleri yiyiyor oğlum. Ama önüne değişik, fantastik birşeyler koyarsan kesinlikle denemiyor bile... Daha dün akşam Nevzat'la bu konuyu konuştuk. Ben çok dua etmiştim boğazı babasına benzesin, yemek seçmesin, titiz olmasın diye ama hızla benim yolumda ilerliyor Doruk. Ben çok yemek seçen, herkesin pişirdiğini yemeyen, heryerde yiyemeyen bir tip olduğum için ondada bu işaretleri çok net görüyorum. Kısaca, yemek için yaşayan bir tip hiç olmadım. Belki büyüdükçe babasına benzer bakalım.... Bu ay yeni olarak arnavut cigeri pişirdim yedi sevdi. Limonata içti. Onu pek sevdiğini söyleyemeyiz.

Uyku olayımız büyüdükçe kolaylaşıyor. Aynen devam. Saati gelince resmen beni yatırın diyor. Yatar yatmazda max. 15 dk içinde uyuyor. Hala meme emdiği için geceleri 2-3 kez kalkıyor ama uyanmıyor. Çok şükrediyorum bu uyku olayımıza. Umarım hep böyle devam eder. Elem terefiş kem gözlere şiş diyorum tabiki.

1,5 yaşın alametifarikalarına gelince;

  • Akşamları sofrayı birlikte kuruyoruz artık. Tüm masa malzemelerini tek tek masaya götürüp bırakıyor. Ve çooook önemli bir iş yapmışcasına mutlu oluyor. En son olarakta kendi yemek dolu tabağını veriyorum eline sevine sevine koyuyor masaya sonra da mama sandalyesinin yanında onu oturtmamızı bekliyor.
  • Parmağını ağzına koyup "şişşttt" yapıyor. 
  • Dışarıdaki kargaların taklitini yapıyor "ciiiik ciiiiik " diyerek.
  • "kız bakim" diyince kaşlarını çatarak kızgın bakışı yapıyor
  • Söylediğimizin %95'ini anlıyor ve bir tepki veriyor. Canı istediğinde söylediğimiz herşeyi söyleyebiliyor. Ama çoğunlukla garip dil ve ağız hareketleriyle kendisini konuşmaya hazırlıyor.... 
  • Yaptığınız herşeyi bire bir taklit ediyor. Mesela geçenlerde alçakta duran müzik setinin sesini babası ayağıyla kıstı. Aradan 15 dk. geçmeden Doruk'ta gidip yine ayağıyla açtı müziğin sesini. Biz hayretler içinde kaldık.
  • Sabah omletin içine ekmek bandırdığımız için kendiside ekmek bandırarak yemeye çalışıyor.

2 yorum:

Jise-İklim dedi ki...

uykunuza bir maaşallahta benden :) müzik seti ve omlete ekmek batırmayı sevdim :) kopyacı bunlar :) çook dikkat etmek lazım davranışlarımıza ve konuştuklarımıza. bu durum beni biraz ürkütüyor açıkçası :)

Özlem dedi ki...

Alev'cim sorma... çok çok dikkat etmek gerekiyor. Nasıl bu kadar iyi taklit edebiliyorlar şaşırıyor insan. Ve unutmuyorlarda artık. yazıyorlar kafalarına ve yeri gelince BAM!!